Yazılımcı Kafasıyla Şirket Yönetmek
Kurduğum şirketin 3 Ayının sonunda “iş dünyasında” yada “yazılımı pazarlama ve müşteri ilişkileri” dünyasında bir yazılımcıyı koltuğundan kaldırıp “sahaya” sürmenin zorluğunu anlatmak istedim..
Aslında bunun sebebi memur bir ailenin çocuğu olarak doğmak ve bu yaşa kadar ticaretin t sini bilmemek oldu. Tamamen deneyimsiz bir ortamda kurtlar sofrasına düşünce bunları anımsayıp,not almak gerektiğini düşündüm.Hani biraz ticaret tecrübeniz varsa belki bunların çoğundan kurtulabilirsiniz.
Herkes “kendi işinin patronu olmak nasıl bir duygu” diye sorarken belkide bu tavsiyelerim oturduğu koltuktan kalkıp,kravatı takıp,ruganlarla dolaşmayı isteyen yazılımcıların kulaklarına küpe olur.
Öncelikle şunu belirtiyim.. Kendi işinizin sahibi olmak harika bir duygu! Çünkü kendi kendine emir verme özgürlüğün var ve seçici olabiliyorsun..
Ama eğer yazılımı bir köşeye bırakıp piyasaya çıkıyorsanız bunları kesinlikle unutmayın!
—-
Bir yazılım dilinde oldukça iyi olabilirsiniz.. Hatta CSS de kendi fotoğrafınızı çizebiliyor, veritabanında Triggerler ve joinler arasında dans edebiliyor, PHP de yapay zeka sistem yapıp buna C# la bağlanıp beyninizi bilgisayara taşıyor da olabilirsiniz.. Python da django frameworkleriyle dans edip, Eclipse de OpenGL in sınırlarını da zorlayabilirsin.. Ama müşterinin karşısında bunlar bir boka yaramıyor.. Hatırlatıyım baştan.. Sıradan bir insansın.. O senin beyninin içinde dönen fonksiyonları anlamıyor ve algoritmaların tamamen kendine. Bunu ilk olarak not et kafana.
—-
Bir şirkete iş görüşmesine gittiğiniz de , iş adamları derneklerinin toplantılarında, yaptığınız sunum sırasında yada özenle hazırladığınız projende iş adamları karşısında senin o programlama bilgin tamamen boş. Sıradan insan olmalısın. Tamamen onların bilgi seviyesine inmen gerekmektedir. Bunu kabullenmen gerekicek..
Yazılımcı olarak mantığın şu şekilde olacaktır ilk başta.. “Ulan bu adamlar benden daha sığ düşünüyorlar, bunlar nasıl bu kadar çok para kazanıyorlar” diye düşünceksindir. Bunu kesinlikle düşünme. O adam bilgisayar bilmiyor olabilir ama başka bir alanda çok iyi bilgisi vardır ve o da başka bir işe yıllarını vermiştir.
ÇOK KOLAY kelimesinden kaçın
İngilizcenin i sini bilmeyen, bilgisayarın b sini bilmeyen insanlarla aynı masaya oturduğunda onun seni anlamasını bekleme. Çünkü adam senin sistemini sadece para verip alıcak ,kendisi kullanmayacak ve önemsediği tek şey “şirketimde bu da var” demek olacaktır. Hani adam sana “ürünler banka havalesi sistemiyle de satılcak ve para yatınca biz elle onaylıycaz ” dediğinde kafanda “satis_onay tablosu oluşturup musteri_id ve siparis_id leri alıp birde durum sutunu oluşturup kontrol eder panele bir onay simgesi oluşturur veritabanında 1 yada 0 şeklinde durumu update yaparım” diye düşünüp kolay o demeyeceksin.. Onu düşündüğün an kaybedersin. Belkide 10 dakikanı alıcaktır onu yapması ama bunu müşteriye dediğin an o masada kaybeden sen olursun.
Müşteriye “Efendim onu hazırlamak bizim 10 günümüzü alıcaktır. 2 Arkadaş o sistem üzerine çalışacaklar ve sistem uzmanımız bunu tekrar projelendirecektir” dediğin an kazanırsın.
Çünkü o adam senin o kadar bilgiyi öğrenmek için çabanı düşünmez ve cebinden çıkıcak parayı düşünür.. Ama 10 dakika yerine 10 gün dediğin an vereceği para gözüne gelmez asla.
Yukarıdaki karikatür aslında anlatmak istediğimi çok daha iyi anlatıyor..
—-
“Hadi abi ya yaparsın sen bunu 5 dakikada”
Müşteriye kesinlikle sıcak davranma.. Ve facebook,twitter gibi adreslerinize müşterilerin ulaşmasını engelle.. Facebookta arkadaş olma hatta söyle yüzüne “abi facebook hesabım biraz fazla özel de” Sonra gecenin 2 sinde paylaştığın siyasi bir düşünce yada paylaştığın bir resim yüzünden gözünden düşme.. 8-5 haricinde yada şirketinizin çalışma saatleri haricinde eğer özel bir destek anlaşmanız yoksa müşteriye özel muhabbet yapmayın.. Ve kurumsallığınızı asla bozmayın..
Aksi takdirde “abi sitedeki facebook linkini düzeltsene” diye başlayan muhabbet “kanka sağ kısmı yenileyelim, maviyi denermisiniz bi de” muhabbetine dönüşecek ve sizin 1 haftada bitirmeniz gereken iş 1 ayınızı alacaktır.
Müşteriyle iyi geçinmeniz belki müşteriyi memnun edicektir ama samimiyet sınırlarını korumak gerektiğini unutmayın. İnsanlar iyi niyetinizi o kadar güzel suistimal edebiliyorlar ki.
Samimiyetini koru ama resmiyeti elden bırakma.. O adam sana yaptıracağı o işle bir menfaat kazanıcak ama sen bundan birşey kazanmıyacaksın.. Devir senin düşündüğün gibi saf temiz insanların devri değil.
Yeri geldiğin de facebook düzenlemesi yada banner ekleme gibi basit işlerden bile fatura kesip gönder adresine. Anlasın o işin bir birikim gerektirdiğini..
—–
Arkadaşlık başka iş başkadır.
Aslında bunu direk olarak samimi arkadaşlarından ve eşinden dostundan kesinlikle “minnet” duygusuyla iş alma olarak düzeltmek isterdim ama yine de benliklerimi kaybetmem, hatır-gönül benim için önemlidir dersen sen bilirsin.
Ama tavsiyem şudur ki arkadaşlarına da “hallederiz abi ayıpsın” gibisinden cümleler kurma..
—-
Projelere uzun süre ver.
Gelen iş çok basit bir iş olabilir. Hatta total süresi 15 dakika olabilir. Ama o işe kesinlikle 1 haftadan az bir süre verme.. Acil durum,elektrik kesintisi yada anlık bir sunucu arızasını bile anlamayacaktır yeri geldiğinde.. Yukarı da bahsettiğim gibi de hem bu sayede işin zor olduğunu anlayacaklardır.
Ve projeyi tam olarak araştırmadan, yazılabileceğini, yapılabileceğini düşünmeden tarih ve okey verme. Geç kalırsan veya yapamazsan mahçup oluyorsun.. Genelde yapılmayan bir iş istemiyorlar ama geç kalınca sen mahçup oluyorsun.
——
Dağınık çalışma ve bir işten diğer işe atlama
Elindeki iş “5 dakikada biticek” bir iş olsa da önce onu bitir ve sonraki projeye geç. Yoksa 2-3 gece overdose çalışmak zorunda kalıyorsun işler birikince.
İşlerini düzgün ve mantıklı bir şekilde bir yere kesinlikle not et.. Hatta zamanın varsa otur kendine bir CRM yaz.. Ve tüm işlerini oradan kontrol et..
Planlı çalışmak her zaman daha mantıklıdır.
——
Son olarak kesinlikle ama kesinlikle işi projelendirmeden işe başlama.. Müşteriye her şeyi sor ve ondan sonra fiyat ver..
“Eticaret sistemini 20.000 liraya yapıyoruz” deyip geçme. Teklif formunu ve sözleşmeni o kadar güzel oluştur ki 20.000 lirayı verdikten sonra 1 ay boyunca insanlar seni köle gibi kullanmasınlar..
—-
Müşteriye 2. bir isteğinde “EK ÜCRET” alınacağını ve tekrar projelendireceğini söyle.. Müşteri buna bozulacaktır ama bunu söylemezsen senin hayat düzenini bozacaktır..
—-
İstediğinden fazlasını verme ama kötü de yapma.. Eğer istediği şey bir bilet satış sistemiyse projenin dışına çıkıp etkinlik sistemini de yazma.
—-
Para konusunda bir sıkıntı yok zaten her zaman bir yerlerden geliyor ama freelancer işlerini azalt ve projelerine kesinlikle “ben alıyım bunu” diye düşük fiyat verme..
Prestij adına alacağın projelere de kesinlikle “para vermeden de yaparım abi” deme.. Neyse emeğinin hakkı al.. Karşındaki Türkiyenin en büyük holdinglerinden birisi olsa da fiyat vermekten korkma..
—-
Yaptığın işleri kesinlikle insanlarla paylaşma.. Sadece müşterilerine göster.
İnternet sitende dahi müşteri portfoyunu tam gösterme yada benim gibi hiç gösterme 🙂
—-
İnsanların yüzüne gülerken arkandan kuyunu kazabilecekleri gerçeğini unutma ve kesinlike iyi niyetinin sınırlarını belirle..
—-
Neyse yazı baya uzamış 🙂 Eğer bir yazılımcı olarak iş dünyasına girecekseniz öncelikle idaresinden çok, yapacağınız işlerin kontrolüyle ilgili deneyimleri paylaştım.. Gerisi kolay zaten muhasebeciye parayı verdikten sonra, elektrik-su ve kirayı otomatik ödemeye bağladıktan sonra sıkıntı kalmıyor.
—-
İyi geceler 🙂
back-end değil bu şirket işi hacı abi ,yazılım şirketi kurmak istiyorum diyenlere tavsiyeler ,yazılımcıdan şirket patronu olmak
heyecanla okudum. yaptığım bazı hataları gördüm ve yapmamak gerekenleri kazıdım aklıma iyice. deneyimine sağlık Beyazıt abi
Bu kadar iyi açıklanamazdı 🙂
Çok güzel yazmışsın hocam ellerine sağlık
kardeş eline koluna saglık 😉
Merhaba Beyazıt bey iletişim adresiniz den ulaşmak istedim fakat gönderemedim hata veriyor ? Yardımcı olurmusunuz lütfen
Gerçekler bu kadar net olabilirdi.
Şuan için bırakın şirketi elimde herhangi bir meslek bile yok, klasik öğrenciyiz.
Ama ilerleyen yıllarda elbet bir şeyler yapmaya çalışırız, kesinlikle bu yazıyı tekrar okumam gerektiğine inanaraktan kenara alıyorum. Elinize sağlık.
Kendim web tasarım okuyorum abi bu yazıyı baştan sona okudum ÇOK İYİ YAZIYORSUNUZ gerçekten çok iyi bir şekilde anlatmışsınız bilgim oldu . nasıl ticaret yapılacağını ve nasıl ilişki kurulduğunu
Bu kadar iyi açıklanamazdı. Çok iyi anlatmışsınız. Bravo 🙂
Abi adamlar için oturarak iş yapıyorsun ne de olsa hiç para vermese olur. Adam bana iş verdiği için minnet duymam gerekiyor sanki. Bir işyerinin bilgisayarı virüs kapmıştı. Kullandıkları veritabanı uygulaması virüsten nasibini almış. Bilmem kaç mühendise servise götürdük bir çaresini bulamadılar dediler. Neyse ücreti söyledim 50 tl dedim. Adam sonra fotoğraflar müzikleri de yedek almamı istedi. İş sonunda 100 tl istedim. 50 demedin mi ya 2 dakika bir yedek aldın o kadar para eder mi falan dedi. Ben buna bu yaptıklarımı profesyonel firmalar yapsa ne kadar yapacağını söyledim. Baka kaldı. Buna rağmen mızmızlandı 100 tl parayı 2 takside böldü, paramı almak için 1 hafta bekledim. Üzerine yetmezmiş gibi her sorun çıktığında beni arıyordu. Bi baksana diye. Ücrette vermek istemiyordu. Bende sert bir dille uyardım. Bir daha aramadı geçenlerde baktım kapanmış orası… İçimden zaten bu akılla yönetse şaşardım dedim.
abi döktürmüşsün yine eline sağlık
35 yaşındayım yaklaşık olarak 15 yıldır web programlama ile uğraşıyorum. Her satırındaki her harfine katılıyorum. Kesinlikle haklısın.
Hocam CRM’yi açabilirmisiniz ?
Hocam elinize sağlık yazdıklarınız aynen doğru. Bu konu hakkında tavsiye edebileceğiniz kitap, eğitim veya başka başlıklar varsa paylaşırsanız minnetar olurum